Mustafakemalpaşa’da; hayvancılık alanında faaliyet gösteren üreticilerimiz tarafından toplamda 40 bin civarında sığır cinsi büyükbaş, 70 binin üzerinde koyun, 5 bin keçi ve 2 bine yakın manda yetiştiriciliği yapılıyor.
Hayvancılığın en büyük girdi kalemini ise yem giderleri oluşturuyor. Yetiştiricilerimiz hayvanlarını beslemek için genel olarak hazır fabrikasyon yemleri tercih ediyor. Hazır yemlerde protein içeriğini yükseltmek için kullanılan -başta soya olmak üzere- hammaddelerin önemli bölümü yurtdışından ithal ediliyor. Dolayısıyla hazır yem fiyatları, döviz değerindeki artışlara bağlı olarak sürekli zamlanıyor.
Mustafakemalpaşa ekonomisinin can damarlarından olan hayvancılık sektörünün gelişebilmesinin yolu yem maliyetlerinin düşürülmesiyle gerçekleşebilir. Bunun çözümü ise ilçemizde yem bitkisi ekilişinin artırılmasından geçiyor. Yem bitkisi, hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yetiştirilen, ancak bunun yanında toprak ve suyu muhafaza etme, erozyonu önleme, ekim nöbeti içerisinde kendinden sonra gelen ürünlerin verimini artırma gibi özellikleri taşıyan bitkilerdir. Doğrudan doğruya otlatılarak, biçilip yeşil olarak yedirilerek, sonradan yedirilmek üzere hasat edilip kurutularak, silajı yapılarak değerlendirilmektedirler. Kaba yem olarak tanımlanan yem bitkileri, hayvancılık işletmelerinin giderlerini azaltan, en ucuz besin kaynağıdır. Kaba yem tüketen hayvanların et ve süt verimi yüksek oranda artmaktadır.
İlçemizde ekilebilir tarım arazileri 414 bin dekar civarında bir alana sahip. Bunun yarıdan fazlası sulanabilir nitelikte. Toplam arazinin 72 bin dekarlık kısmında yem bitkisi ekilişi yapılıyor. Mustafakemalpaşa’da en çok ekilişi yapılan yem bitkileri ise silajlık mısır, yonca, yulaf ve ryegrass (sütotu) gibi türler. Ayrıca son yıllarda yem bezelyesi, yem şalgamı ve silajlık buğday gibi türlerin de tercih edilmeye başlandığını görüyoruz.
İlçemizde arazilerinin yem bitkisine ayrılan miktarı %12 civarında ve bu rakam Türkiye ortalamasının üzerinde gibi görünse de gelişmiş ülkelerde bu oranın %25 ve üzerinde olduğunu belirtelim.
Tarımsal üretimde yaz sezonunu geride bırakıyoruz. Yazlık ürünlerin hasadından sonra kış aylarında araziler çoğunlukla boş kalacak. Ancak, Eylül - Ekim aylarında sütotu (ryegrass), yem bezelyesi, yem şalgamı (lenox), silajlık buğday gibi yem bitkilerinin ekilişi yapılabilirse boş araziler değerlendirilmiş olur ve kış yağışları sayesinde sulama yapmadan hayvancılık sektörümüzün ihtiyaç duyduğu yüksek proteinli kaba yem üretimi gerçekleştirilebilir. İlkbaharda bu yem bitkileri hasat edilerek aynı parsellerde sonraki yaz sezonunda yine bahçe tarımı yapılabilir.
Bu anlattıklarımızın hayata geçirebilmesi için ilçemiz kurumlarına ve yöneticilerine önemli görevler düşüyor. Öncelikle İlçe Tarım Müdürlüğü başta olmak üzere, ilçemizde faaliyet gösteren serbest ziraat mühendisleri bu konularda üreticilerimizi bilgilendirmelidir. Ayrıca; Bursa Tarım İl Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Belediyesi kaynaklarıyla üreticilerimize uygun fiyatlı yem bitkisi tohumları dağıtılarak, ilçemizde yüksek protein içeriğine sahip yem bitkisi ekiliş alanları artırılmalıdır.
Hayvancılık gelişirse, Mustafakemalpaşa kalkınır.